Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6’lık depremlerde en fazla can kaybının yaşandığı il olan Hatay’a giden Türkiye Personel Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık Maraş, deprem bölgesinden geldi. açıklamalarda bulundu.
Antakya ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi’nde konuşan Atay ve Şık, Türkiye’de internet ve sosyal medyaya uygulanan bant daraltma kararına da tepki gösterdi. Atay, “Gerçekten ne diyeceğimizi bilmiyoruz ama sabrımızın sınandığını düşünüyoruz.” “Haberlerde zaten devletin ve Erdoğan’ın her kademesinin yalanlarını okuyoruz” diyerek konuşmasına devam eden Atay, “Her yere ulaşıldığını, hiçbir vatandaşın sıkıntısı kalmadığını iddia ediyor. Bunlara biraz gülelim ama bugün gerçekten sabrımızın tükendiğini söylemek istiyorum.” şeklinde konuştu.
‘BU İNSANLAR SADECE DEPREM DEĞİL’
Depremin vurduğu birçok yere saatler geçmesine rağmen ulaşılamadığına işaret eden Atay, depremzedelerle sosyal medya üzerinden iletişime geçilemediğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Herkese anlatmaya çalıştık, Katılabildiğimiz yayınlarda, burada henüz çorba dağıtılmadığını söyledik. Hatay’daki tesislerin ne kadar sorunlu olduğundan bahsetmiştik. “Görüntü hiç kimsenin dayanabileceği bir görüntü değil. Aslında sesimizi duyurabileceğimizi düşündüğümüz tek mecrayı yasaklamanın cinayet işlemekle eşdeğer olduğunu düşünüyorum. Burada kasten insanları öldürüyorsunuz. Burada kasten insanları öldürüyorsunuz. Devlet olarak onları öldürüyorsunuz. Bunu emreden Erdoğan olarak bu insanları öldürüyorsunuz. Bu insanların katilleri sadece beyin sarsıntısı değil.”
‘Dışarıdan bulduğumuz malzemelerin üzerine AFAD olarak çöküyorsunuz’
Ata şöyle devam etti:
“Şimdi ne diyeceğimi bilemiyorum. Dışarı çıkıyorsunuz, bizi tehdit ediyorsunuz, ‘AFAD’dan başka bir şeye izin vermeyeceğiz’ diye yüksek sesle konuşuyorsunuz, yardım göndermiyorsunuz, gelen yardımı engelliyorsunuz, ayrıca bu kadar insan hayatta kalmaya çalışırken en azından tanıdıklarını enkazdan çıkarabiliyorlar.Siz bu işi forma sokmaya çalışırken sosyal medyayı daraltıyorsunuz bu yaptığınız ahlaksızlık. Ahlaksız bir hükümet daha ne kadar açık anlatabilirim bilmiyorum ben buradayım herkesi tutuklamakla tehdit ediyorsunuz Ahmet Şık burada ben de burada Türkiye İşçi Partisi’nin her üyesi her bireyi burada. “Hadi, meydan okuma. Gücünüz yettiğince karşınızdayız. Böyle davranacaksan, nasıl geri döneceğini göreceksin. Yeter artık haddini bileceksin.”
İnsanlar tuvalete gidemiyor, yemek yiyemiyor, su içemiyor. İnsanların hiçbir şeyi kalmadı. Üçüncü günü bitiriyoruz, elektrik yok, yakıt yok, mazot yok. Şu anda çıkmak isteyen dışarı çıkamıyor, girmek isteyen şehre giremiyor. Çünkü henüz trafiği kontrol edemiyorsun. Ondan sonra çıkıp bize hikayeler anlatırsın. Bizi parmakla gösteriyorsun. O parmağı kırarız!
Buraya gelen bazı malzemelere el koyan AFAD’a bir kez daha sesleniyorum: Sizler AFAD olarak kendi çabalarımızla dışarıda bulduğumuz malzemelerin üzerine çöküyorsunuz. Sınırını bileceksin. Yardım etmezseniz, nasıl yardım bulacağımızı biliyoruz. Bize sadece gölgelik etmeyeceksiniz. Biz burdayız. Türkiye İşçi Partisi olarak buradayız, her Antakyalı hemşehrimiz olarak buradayız. Temel olarak, sizin olmadığınız her yerde biz varız. Sadece gölge düşürmeyeceksin, haddini bileceksin. O Twitter’ı da açacaksın!”
‘KATİLİN KİM OLDUĞUNU BİLİN VE KENDİNİZİ ONA YÖNLENDİRİN’
Atay’ın ardından açıklama yapan Ahmet Şık, deprem bölgesinde yaşananların internet ve sosyal medya kısıtlamalarıyla kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Sorumluluk doğmasın diye internet bandını daraltıyorlar. Sorumluluk büyük kitleler tarafından bilinmesin diye sosyal medyaya girmenizi engelliyorlar. Lütfen katilin kim olduğunu bilin ve öfkenizi ona yöneltin”, Şık Katillerin kim olduğunu biliyoruz ama yine de burada yardımı engelleyip buraya gönderiyoruz. AFAD’ın yardımıyla yardımı gasp edenler bu katliamın sorumlusudur. O sorumluluk üstlenmesin diye internet bandını daraltıyorlar. Çıkın.Sosyal medyaya girmenizi engelliyorlar ki bu sorumluluk kitleler tarafından bilinmesin.Lütfen katilin kim olduğunu bilin ve öfkenizi ona yöneltin.İnsanlar hala ‘acaba biri mi’ diye insanüstü bir çabayla buradalar. Hayatta kalanların hayatta kalması için uğraşıyorlar. Bunu kimse görmezden gelmemeli.” (HABER MERKEZİ)
